Seçim, yolunu bilmektir. Seçim, doğru olanı bulmak için değil, senin gerçeğin için doğru olanı seçmek içindir. Yani burda tek doğru seçim vardır, Sen olanı seçmek, sen olanın ortaya çıkmasına izin vermek. Yaşama kendi benzersiz ifadeni sunmak. Yaradılış amacını gerçekleştirmek, sen olmak. Doğru karar diye bir şey yoktur, “benim için doğru karar” vardır. İşte bu da zihin yönetiminden özgürleşmeyi gerektirir. Sen karar almıyorsun zihnin alıyor ve geçmişin tekrar tekrar tekrarlanıyor. Sen uykuda savruluyor arada bir sarsıntıdan uyanıp “ neden hep aynı?” diye feryat edip sıkıntıdan tekrar uykuya dalıyorsun. Sıkılıyorsun çünkü yaşama sevincini yaşayanlar deneyimleyebilir. Uyku ise sadece boşluk, yokluk hissettirir. Burada yaşam ya da uyku vardır. Sen olmak ya da olmamak vardır. Ya kendini bilip, bütün içindeki benzersizliğini yaşar ve yaşamındaki rezistanslar, sıkışmalar, tekrarlar, kaybolmalardan kurtulur, benzersiz sen olmaya dönüşürsün ya da BİR ile itişir oldugun yerde döner durursun. “Yine hata yaptım” deme, yine kendim olmadım de. Çünkü gerçek bu. Ya koşullanmalarından ve seni yöneten zihninin karanlığından kurtulursun, ya da yüzü gülmezler ordusunda “aynı” olanlardan biri olarak savrulursun. Ya kendi benzersizligini yaşamayı ve bize de sunmayı seçersin yani VAR olursun, ya da zaten yoksun.
Var mısın?